LEFKOŞA – Komşu Yunanistan’da bugün hayat, GSEE işçi federasyonu tarafından ilan edilen 24 saatlik genel grev nedeniyle neredeyse durma noktasına geldi. Üniversite personeli, doktorlar, öğretmenler ve daha birçok meslek grubundan grevci işçiler, ücret artışı yapılması, toplu iş sözleşmelerinin yeniden yürürlüğe konulması ve işsizlikle mücadele için etkili önlemler alınmasını talep ederek sokaklara döküldü.
Genel grev, yeni bir Eurobarometre araştırmasının gündeme taşıdığı çarpıcı sonuçların gölgesinde gerçekleştiriliyor. Yapılan yeni araştırmaya göre, Yunanistan vatandaşlarının yaşam standartları düşerken ülke demokrasisi alarm veriyor. Anket sonuçlarına göre, Yunanlıların yüzde 74’ü yaşam standartlarının düştüğüne inanıyor ve dörtte üçünden fazlası en azından ara sıra faturalarını ödemekte zorluk çekiyor.
‘TOPLU İŞ SÖZLEŞMELERİMİZİ GERİ İSTİYORUZ’
GSEE ve işçi kuruluşları, bugünkü genel grev için Yunanistanlı işçilere protesto gösterilerine kitlesel katılım çağrısında bulundu. GSEE’nin katılım çağrısında, “Hayat pahalılığı yüksek düzeyde ve maaşlar ayaklar altındayken gerçek maaş artışı talep ediyoruz, toplu iş sözleşmelerimizi geri istiyoruz; bunları şimdi talep ediyoruz” mesajına yer verdi.
Benzer mesajlara uyan yüzbinlerce emekçi bugün ülkenin birçok noktasında protesto eylemleri düzenliyor. Yunanistan’da dün basın emekçileri de kötüleşen yaşam koşullarına tepki göstererek greve gitmişti.
DEMOKRASİ VE EMEK MÜCADELESİ TALEPLERİ
Yunanistan’da emekçilerin genel greve gittiği bir dönemde yayımlanan yeni Eurobarometre araştırmasının ortaya koyduğu veriler, ülkedeki demokrasi durumundan memnuniyetsizlik oranının yüzde 60 olduğunu ortaya koydu Bu durum, birçok vatandaşın Tempe tren faciasıyla ilgili bir örtbas girişimi olduğunu düşünmeleriyle birleşince, siyasi düzene olan güvensizliği yansıtıyor.
Efimerida ton Sintakton gazetesinde yer alan araştırmanın sonuçlarına göre, Yunanistanlılar, Avrupa Parlamentosu’nun değerlendirmesi gereken önceliklere ilişkin soruya yanıtlarında, hukukun üstünlüğü, ulusal kimliğe saygı ve ayrımcılıkla mücadeleye vurgu yaptı.
Yunanlar diğer Avrupalılarla barış, demokrasi ve insan hakları koruması gibi temel değerleri paylaşırken, yaklaşan Avrupa Parlamentosu seçimlerine dair öncelikleri ciddi şekilde farklılaşıyor. Kamu sağlığı, yoksulluğun azaltılması, istihdam yaratılması ve tarım politikası en üst sıralarda yer alıyor. Bu da Yunanlıların günlük hayatlarını etkileyen temel konulara odaklandıklarını gösteriyor. Vatandaşlar özellikle düşen yaşam standartlarına, hayat pahalılığına ve enflasyona odaklanıyor.
AP’NİN İMAJI ‘YERLERDE’
Yunanistanlıların sadece yüzde 34’ü Avrupa Parlamentosu’ndan olumlu bir izlenim edinmiş durumda. Bu oran, AB ortalaması olan yüzde 41’in altında kalıyor. Yunanistan vatandaşları ile Avrupa Birliği arasındaki kopukluk, Yunanların sadece yüzde 10’unun yaklaşan Avrupa seçimlerinin doğru zamanlamasını bildiği bilgisiyle daha da belirginleşiyor. Araştırmaya katılanların yüzde 44’ü yılı bilse de ayı tahmin edemiyor.
Bu bilgi eksikliğine rağmen, Yunanların yüzde 59’u Avrupa Parlamentosu seçimlerinde oy vermeyi düşünüyor. Ulusal seçimler için bu oran yüzde 79’u buluyor.
KRİZİN BİTTİĞİ İDDİASI
Yunanistan genelinde bugün emekçilerin gerçekleştirdiği genel grev ve yeni araştırmanın sonuçları, 2010’lu yıllarda derin bir ekonomik kriz yaşayan Yunanistan’ın geleceği açısından birçok soru işareti doğuruyor.
Gündeme yansıyan soruların başında ülkenin geçmiş dönemdeki ekonomik krizden tam anlamıyla kurtulup kurtulmadığı var. Merkez sol SYRIZA ve muhafazakar Yeni Demokrasi hükümetleri geçtiğimiz yıllarda ülkenin ekonomik krizin pençesinden kurtulduğuna iddia etmişti. Ancak gündeme yansıyan yeni veriler ve bilgiler ekonomik krizin sancılarının ve artçı sarsıntıların devam ettiğini berrak bir şekilde gözler önüne seriyor.
Yunanistan’da yanıt bekleyen bir başka soru, hükümetin bugüne dek uyguladığı ekonomi politikaların sonuç verip vermediği ile ilgili. Başbakan Kiryakos Miçotakis, uygulanan politikaların doğrululuğunda ısrarcı olsa da bugün alanlara çıkan emekçiler farklı düşünüyor.
Bir diğer önemli sual ise bugün alanlarda dillendirilen şerh ve taleplerin yaklaşan Avrupa Parlamentosu seçimlerine nasıl yansıyacağı ile ilgili. Son kamuoyu araştırmaları ekonomik zorlukların aşırı sağın yükselişi ile ilişkili olabileceği düşüncesini doğuruyor.
(DIŞ HABERLER SERVİSİ)